Minare, minber, şadırvan, mihrab, kubbe, levhalar, kürsü, halılar, avize, vitray ve rahle, tespih bir mekanın cami olmasına yeterli mi? Cami çevresinde komisyonlar, komiteler, platformlar oluşturamaz mıyız? Mesela düşünüyorum da, neden cami içinde, insan hakları, inanç özgürlüğü, Kudüs, çevre, hac, helal gıda, insani yardım, ensar, muhacir, tebliğ, kadın, çocuk, yetim, yaşlı, öğrenci, esnaf, işadamı, sağlık, hukuk, aile komiteleri olmasın?              

Bu sayı daha da arttırılabilir. Gençlik, spor, gezi, kültür, sanat komiteleri… 

Her cami 54 haftalık kapsamlı etkinlikler düzenleyebileceği gibi, 365 gün, sabahtan öğleye, öğleden akşama, akşamdan gece yarısına, caminin iç mekanında, kütüphane ve dersliklerinde en az 1000 etkinlik planlamalı. Yoksa mekanı, zamanı ve bu mekana harcadığımız parayı israf etmiş olursunuz.

İmam benim gözümde ” namaz kıldırma memuru” değil önderdir. Bu hizmetleri örgütler. Mahalledeki her şeyden kendi nefsini sorumlu tutar. Hastası olan aç kalan imamı aramalı. Sahi sizin cami imamı, mahallesinde tebliğ faaliyetlerini örgütlüyor mu? Mesela cami çevresindeki çocuk ölümleri, suç oranı, çocuk sayısı, evlenenlerin ve boşananların sayısı geçen yıla göre bu sene nasıl? Sonuçlar olumsuzsa caminin çözüm önerisi ne? Caminin sadece fiziksel alt yapısını değil onun manevi, sosyal ve kültürel altyapısını, zamanın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemeliyiz.

Abdurrahman Dilipak

Bir cevap yazın